Kompozit dolgu, diş hekimleri tarafından en sık uygulanan estetik olarak tabir edilen dolgulardır. Çürüyen dişlerde, kırılan yada herhangi bir zedelenmeye mahruz kalmış olan dişleri onarmak için uygulanan bir kompozit reçine uygulamasıdır. Ayrıca kompozit dolgu uygulamaları görsel anlamda dişlerin daha uzun gözükmesi, dişlerin arasında olan boşlukların kapatılması ve fonksiyonel olarak diş çürüklerinin kapatılması ve sağlamlaştırılması gibi çok çeşitli yönlerde uygulanabilmektedir. Daha önceki yıllarda dişlerde amalgam dolgular olarak tabir ettiğimiz altın ve gümüşten oluşan dolgular kullanılmaktaydı. Bu dolguları hem diş hekimleri hemde hastalar oldukça itici bulurlar ağızda farklı bir tat uyandırırken görsel anlamda da son derece isenmeyen bir görüntü ortaya çıkmaktaydı. Son yıllarda gelişen teknoloji ve diş hekimliği alanında hem sağlamlık hemde estetik açısından uygulanan kompozit dolgular dişlerde bir anlamda görselliğide tamamlayan bir etki olmaktadır.
Kompozit dolgularla hastalar hem sağlığına hemde varolan estetik kaygısının ortadan kaldırılmasını sağlamaktadır.
Süt dişleri toplam 20 tanedir. Süt dişlerinin birinci görevi çocuğun beslenmesini sağlamaktır. Ayrıca konuşmanın düzgün gelişimi de süt dişlerinin varlığına bağlıdır. Süt dişleri, kapladıkları alanı kendilerinin yerine gelecek olan kalıcı diş için korumakta ve kalıcı diş sürerken ona rehberlik yapmaktadırlar. Süt dişi erken çekildiği zaman bu doğal yer tutuculuk fonksiyonu da ortadan kalkmaktadır. Çocuk dişhekimliğinin birinci amacı, dişsel sorunların oluşmasını engelleyecek önlemleri almak ve çocukları çürüksüz bir geleceğe yönlendirmektir. Bu amaçla uygulanan işlemlere Koruyucu Dişhekimliği Uygulamaları denir.
Diş çürüğünü önlemeye yönelik koruyucu uygulamalar içinde çocuğun ve ailesinin ağızdiş sağlığı ve beslenme konusunda eğitilmesine büyük önem verilmektedir. Kliniğimizde hastalarımıza diş fırçalama tekniği uygulamalı olarak anlatılmaktadır. Koruyucu dişhekimliği uygulamaları arasında yüzeyel flor ve fissür örtücü işlemleri de yer almaktadır.
Daimi dişlerin çiğneyici yüzeylerindeki derin ve çürümeye meyilli fissürleri (olukları) kapatıp, bakterilerin buraya ulaşmasına izin vermeyen ve böylece çürüğü önleyen akışkan bir dolgu maddesidir. Fissür örtücü uygulamaları 6 ayda bir kontrol edilmelidir.
Flor, dişlerin çürümesini önleyen, dişlerin yapısını kuvvetlendiren bir elementtir. Dişler ilk sürdükleri zaman diş minesi tam olarak olgunlaşmadığından yeni sürmüş dişler genellikle çürüğe karşı daha dirençsiz ve çürük oluşumuna yatkındırlar. Flor, diş minesini kuvvetlendirerek dişi asit ataklarına karşı korur ve dolayısıyla diş çürüklerinin oluşmasını önlemeye yardımcı olur. Profesyonel yüzeyel flor uygulaması sadece dişhekimleri tarafından uygulanabilen koruyucu bir yöntemdir. Yüzeyel flor, 6 ayda bir dişhekimi tarafından uygulanmalıdır.
Diş çürüğü, diş üzerindeki bakterilerin besinleri fermente etmesi sonucu üretilen asitlerle, diş sert dokularının yıkımı ile başlayan bir hastalıktır. Özellikle erken çocukluk döneminde, uyku sırasında biberon içine ballı, şekerli ya da bisküvili süt gibi gıdaların konulup çocuğa verilmesi, emziğin şekerli gıdalara batırılması sonucu küçük yaştaki çocuklarda görülen yaygın çürüklere biberon çürüğü adı verilir.
Çocukluk çağında çok sık karşılaşılan önemli sorunlardan biri de travmatik yaralanmalardır. Hastanın yaşı, yaralanmanın derecesi, bölgesi, ilgilendirdiği dokular ve hastanın genel durumu dikkate alınarak tedavi yapılır.
Erken süt dişi kayıplarında, alttan gelecek olan daimi dişin yerini korumak amacıyla yer tutucu olarak adlandırılan apareyler kullanılır. Yer tutucular, komşu dişlerin çekim boşluğuna hareket etmelerini ve bu yolla daimi dişin ya gömük kalmasını yada farklı yerden çıkmasını, dolayısıyla ileride ortodontik bozukluk oluşmasını önlemeye yarayan apareylerdir. Diş hekimi ile uyumlu olan çocukların tedavileri klinik koşullarda, zihinsel engelli veya anksiyeteli çocukların tedavisi ise sedasyon uygulanarak ya da genel anestezi altında yapılmaktadır.